Tarım politikalarını Avrupa Birliği’nin ‘Ortak Tarım Politikası’ çerçevesinde şekillendiren Almanya’da, 2. Dünya Savaşı’ndan sonrasında bir çiftçi 10 kişiyi besleyebiliyorken gelinen noktada bilimsel ve teknolojik ilerleme sayesinde bu rakam 139 kişiye yükseldi. Ülkenin tarım politikasını esas itibarıyla AB’nin ‘Ortak Tarım Politikası’ şekillendiriyor.
Yüksek nüfus yoğunluğuna rağmen ülke topraklarının yarısını tarımda kullanan ülkede yaklaşık 270 bin tarım işletmesi faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerin katkısıyla yıllık yaklaşık 75 milyar Euro’luk ürün üretiliyor. Tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 50’si, 200 milyondan fazla çiftlik hayvanını beslemek için kullanılan otlak ve ekilebilir arazilerden oluşuyor.
Ana üretim alanları
Coğrafi olarak Avrupa’nın tam ortasında yer alan ülkede tarım sektörünün ana üretim alanları arasında hayvansal ürünlerin yanı sıra ekmeklik tahıllar, patates, şeker pancarı, yağlı tohumlar, meyve ve sebzeler bulunuyor. Almanya’nın patateste kendine yeterlik oranı yüzde 149’u bulurken bu oran peynirde yüzde 122, domuz etinde yüzde 119, et ürünlerinde yüzde 99, yumurtada yüzde 72, sebzelerde yüzde 37 ve meyvelerde yüzde 19 olarak hesaplandı.
Dünyanın üçüncü en büyük tüketici odaklı tarım ürünleri ithalatçısı
Ülke, AB’nin en büyük süt üreticisi konumunda bulunuyor. Süt yerel mandıralarda işlenerek, içme sütü, tereyağı, yoğurt, peynir ve diğer süt ürünleri yapılıyor. Almanya, ABD ve Hollanda’nın ardından dünyanın en büyük üçüncü tarım ürünleri ihracatçısı olarak dikkati çekiyor. Ülke aynı zamanda, Çin ve ABD’nin ardından dünya çapında üçüncü en büyük tüketici odaklı tarım ürünleri ithalatçısı konumunda yer alıyor.
Almanya, tarım sektörünü fonlar yoluyla destekliyor. Devlet yardımı köylerdeki sosyal dokuyu şekillendirirken kırsal alanlarda gelir ve iş fırsatları oluşturuluyor. Ülkede tarımsal destek için kamu fonlarından yıllık yaklaşık 6,2 milyar Euro sağlanıyor. Almanya devletinin finansal yardımları, çiftçilerin gelirlerinin istikrara kavuşturulmasına da yardımcı oluyor. Ülkede AB Ortak Tarım Politikası aracılığıyla sağlanan fonlar hem çiftçileri hem de kırsal alanları destekliyor.
Organik pazarda fark yaratıyor
Almanya, ABD’nin ardından dünyanın ikinci büyük organik pazarı konumunda bulunuyor. Yaşlanan nüfus ve tüketicilerin artan sağlık bilinci, sağlık ve zindelik ürünlerinin yanı sıra fonksiyonel gıda ürünlerine olan talebi körüklüyor. Ülkede tüm tarımsal işletmelerin yüzde 14’ünden fazlası organik tarıma ayrıldı. Organik çiftçilerin üretimleri genellikle daha düşük olmasına rağmen gelirleri daha yüksek olabiliyor.
Çiftçi eylemleri tüm dünyada ses getirdi
Ülkede yıl başında çiftçiler bazı sübvansiyonların kesilmesini protesto etti. Alman hükümetinin, tarımsal dizel sübvansiyonunun kaldırılması ve araç vergisi muafiyetini sonlandırma planını protesto eden çiftçiler, ülkede birçok noktada yollara çıkarak ulaşımı kesintiye uğrattı. Ülkede özellikle hasat mevsimlerinde başka ülkelerden gelen işçiler de sektörü etkileyen faktörler arasında gösteriliyor.
